Absorpsiyon (Absorption): Sıvı veya katı maddelerin bünyesi içinde başka bir molekülün tutulması.
Adsorpsiyon (Adsorption): Gaz veya kolloit maddelerin, kimyasal bir reaksiyon olmaksızın ince bir tabaka halinde bir katının yüzeyinde tutulması.
Açık filtre (Gravity filter): Yerçekimi ilkesiyle çevre atmosfer basıncında çalışan filtre. Bu filtrelerde akış enerjisi, filtre içinde ve dışındaki su yüksekliği arasındaki farktan sağlanır.
Aerobik organizma (Aerobic organism): Yalnızca oksijenli ortamda yaşıyabilen organizmalar. Bu türden organizmalar, belli koşullarda organik bileşikleri parçalayarak karbon dioksit ve su haline dönüştürürler. Bu sırada oksijen kullanırlar. Fotosentez olayının tersi olan bu olay, karbon ve oksijen çevrimlerinin önemli bir zincirini oluşturur.
Aerosol: Soğutma kulesinden çıkan hava içinde asılı kalmış su zerrecikleri
Aglomerasyon: Çok ince toz zerreciklerinin bir araya gelerek daha büyük parçalar oluşturması
Air-conditioning: İstenen iç ortam havasının gerekliliklerine göre, sıcaklık, nem ve hava temizliğinin kontrol edildiği bir hava şartlandırma tipi
Alg: Su içinde ve nemli yüzeylerde yaşayan, büyümek için güneş ışığına ihtiyaç duyan tek ya da çok hücreli bitki, yosun.
Aktif çamur yöntemi (Activated sludge process): Su içinde çözünmüş halde bulunan organik bileşiklerin, aerobik mikroorganizmaların yürüttüğü biyolojik reaksiyonlar ile parçalanarak, katı haldeki kalıntılarının çökeltilmesi yoluyla yapılan arıtma işlemi.
Akut zehir etkisi (Acutelly toxic): Su içinde bulunan canlı organizmaları 96 saat veya daha kısa bir süre içinde öldüren veya tahrip eden toksik etki.
Albümin azotu (Albumin nitrogen): Su içinde organik azot bileşiği halinde bulunan ve alkali potasyum permanganat çözeltisi ile kaynatılınca amonyak haline dönüşen azot.
Alıkoyma süresi (Detention time): Bir akışkanın tank veya çökeltme havuzunda ortalama kalış süresi.
Alkalinite (Alkalinity): Su içindeki karbonat, bikarbonat ve hidroksit iyonlarının konsantrasyonunun ölçüsü. Genellikle hidroksit, karbonat ve bikarbonat iyonlarından ileri gelen ve suyun asitleri nötralleştirme kapasitesini ifade eden bir kavramdır. Suların alkalinitesi eşdeğer olarak mg CaCOVL cinsinden ifade edilir. Su asitle fenol ftalein indikatörü dönüm noktası olan pH = 8,3’ e kadar titre edilirse, bu fenol ftalein alkalinitesini (P) ifade eder. Eğer su, metil oranj indikatörünün dönüm noktası olan pH = 4,3‘e kadar titre edilirse, bu metil oranj alkalinitesini (M), (veya toplam alkaliniteyi) ifade eder.
Alum (Alum): Potasyum alüminyum sülfat K2AI2(SO4)3.14H2O. Suların koagülasyonu amacıyla teknikte en çok kullanılan koagülant madde.
Amfoterik özellik (Amphoteric property): Hem zayıf bir asit, hem de zayıf bir baz gibi reaksiyona girme özelliği. Örneğin alüminyum tuzları amfoteriktir. Bunlar kuvvetli bazlar karşısında zayıf asit olarak H3AIO3 gibi ve kuvvetli asitlere karşı da zayıf baz olarak AI(OH)3 gibi reaksiyona girebilir. Örneğin AI2O3 kuvvetli asit ve kuvvetli bazlarla aşağıdaki gibi reaksiyona girer.
AI2O3 + 3H2SO4 -> AI2(SO4)3 + 3H2O AI2O3 +2NaOH Na2AI2O4 + H2O
Anaerobik organizma (Anaerobic organism): Oksijensiz ortamda yaşıyabilen mikroorganizmalar. Bu tür organizmalar sülfat indirgeyici bakterilerde olduğu gibi organik maddelerin bileşiminde bulunan oksijeni kullanırlar.
Anyonik yüzey aktif madde (anionic surface active agent): Bir veya daha fazla fonksiyonel grup ihtiva eden ve eksi yüklü organik iyonlar oluşturarak iyonlaşan, böylece sulu çözeltide yüzey aktifliğini sağlayan organik bileşikler.
Art klorlama (Postchlorination): Arıtma işlemlerinin sonunda yapılan arıtılmış suyun klorlama işlemi.
Askıdaki katı maddeler (Suspended solids): Su içinde yüzen ve süzme veya santrifüj edilerek belli koşullar altında sudan uzaklaştırılabilen katı maddeler.
Asitlik – Asidite (Acidity): Su içindeki serbest hidrojen iyonu konsantrasyonunun ölçüsü. Su içinde bulunan [H+] iyonları ve hidroksil iyonları ile reaksiyona girebilen bileşenlerin eşdeğeri olarak mg CaCOVL cinsinden değeri suyun asitliği olarak ifade edilir. Su kuvvetli bir baz ile, fenol fttalein indikatörünün dönüm noktası olan pH = 8,3’ e kadar titre edilerek toplam asitlik değeri tayin edilebilir.
Asit temizliği: Korozyon inhibitörü eşliğinde seyreltik asit ile kazanın iç yüzeylerinin temizleme işlemi.
Aşırı kireç ile çöktürme (Excess-lime treatment): Kireç-soda yöntemi ile suların sertliğinin giderilmesi işleminde, mağnezyum iyonlarını Mg(OH)2 halinde çöktürebilmek için, suyun pH değerinin 10,8′ e çıkarılması gerekir. Bu amaçla suya stokiometrik orandan yaklaşık 50 mg/L fazla kireç katılır.
B
Bakteri testi: Su içindeki bakteri konsantrasyonunu belirlemeye yarayan laboratuvar testi. Bu tip test ile genellikle heterotrofik koloni sayımı yapılır, toplam bakteri sayımına Legionella dahil değildir.
Biyosit: Legionella da dahil olmak üzere çeşitli mikroorganizmaları öldürmekte kullanılan kimyasal madde
Biyodispersant: Soğutma kulesi sisteminin resikürkülasyon suyuna eklenen, biyositin biyofilm içine işlemesine ve soğutma sisteminin ıslak yüzeylerinde oluşan biyofilmin dağılmasına yardımcı olan kimyasal bileşik
Biyofilm: Mikroorganizmalar ve diğer organik maddelerden oluşan kaygan tabaka
Blöf (Blow-down, bleed-off): Sirkülasyon suyundaki tuz ve diğer safsızlıkların konsantrasyonunu istenen düzeyde tutabilmek için sistemden deşarj edilen su. Genellikle resiürküle olan su akış yüzdesi cinsinden ifade edilir.
C
CFU/mL: Bir su numunesi içinde var olan mikroorganizma sayısını tanımlamak için mikrobiyolojide kullanılan bir ölçü birimi. 1 mL lik su numunesi içinde oluşan koloni sayısına bağlı olarak ölçülür. (Colony Forming Unit)
D
Degazör: Doğrudan buhar teması ile suyu ısıtarak içindeki çözünmüş oksijeni gidermek için kullanılan bir besi suyu ısıtıcısı
Dekontaminasyon: Özellikle Legionella gibi patojen bakterileri etkisiz hale getirme ya da yok etme işlemi
Dezenfeksiyon: Patojen mikroorganizmaları yok etmek için yapılan kimyasal madde uygulaması
Dipslide: Sıvıların mikrobial içeriğini test etmekte kullanılan bir yöntem. Üzerinde steril kültür ortamı bulunan bir plastik taşıyıcı, test edilecek sıvı numune içine daldırılır. Mikrobial büyümenin gerçekleşmesi için uygun sıcaklıkta inkübe edilir. Oluşan mikrobial kolonilerin sayımı yapılarak, sıvı içindeki bakteri sayısı tahmin edilir.
Drift eliminatörü-damlacık tutucu: Soğutma kulesi hava çıkışının önüne yerleştirilmiş, kuleden çıkan su zerreciklerinin miktarını en aza indirmek için kullanılan, ızgara şeklinde fiziksel bariyer. Verimli çalışan bir damlacık tutucunun, soğutma kulesi resirkülasyon suyu kaybını % 0,02’den aza indirebilmesi gerekir.
Drum: İki ucu kapalı olan ve iç basınca dayanacak şekilde tasarlanmış silindir şeklinde kazan sistemi elemanı
Dolgu: Soğutma kulesi içinde hava ve suyun temas süresini ve yüzeyini artırmak için kulenin içine yerleştirilen bir yapı.
E
Ekonomizer: Atık gazların çıkış yoluna yerleştirilmiş tüp serisi. Besleme suyu, atık gazların fazla ısısını çekmek için kazana girmeden önce bu tüplerin içinden geçirilir.
Evaporatif kondenser: Bu ünitelerin çalışma prensibi ve işletmeleri soğutma kuleleriyle benzerdir. Su doğrudan içinden soğutucu akışkanın ya da refrigerantın geçtiği boru grubunun üzerine dağıtılır, fakat soğutma kulelerinde olduğu gibi bir dolgu malzemesi yoktur.
Evaporatif soğutucu: Evaporatif soğutucular, air conditioner olarak da bilinirler. Dışarıdaki havayı su ile soğutarak, iç ortama verirler. Evaporatif soğutmanın prensibi insan vücudunda oluşan terleme ile aynıdır. Dışarıdaki sıcak hava, bir dizi ıslak filtrenin içerisinden ünitenin içine alınır. Havanın ısı enerjisi, su tarafından çekilir ve hava sıcaklığında düşüş meydana gelir. Bu enerji suyun bir kısmını buharlaştırmakta kullanılır. Su buharı ile havanın içerdiği nem oranı artar. Soğuk ve nemli hava iç ortama verilir.
F
Fouling: Verimlilik kaybına neden olan, ısı transfer yüzeylerinde oluşan organik büyüme ya da diğer birikintiler.
H
Heterotrofik Koloni Sayımı (HCC): 1 mL su numunesi içindeki canlı bakteri sayısının tahmini değeri. Laboratuvarda dökme plaka, yayma plaka ya da membran filtrasyon yönetimi ile yapılır. Toplam bakteri sayımı, toplama plaka sayımı ya da canlı bakteri sayımı olarak da bilinir.
I
Islak buhar: Nem içeren buhar.
K
Klor uyumlu biyodispersant: Soğutma suyunda bulunan aktif kloru nötralize etmeyen veya klorla reaksiyona girip dezenfektan etkisini azaltmayan biyodispersant
Kolloid: Çok ince partikül dağılımlı organik maddeler. Yoğun scale oluşturmak yerine, gevşek çamur birikintisine dönüşürler ya da su içinde askıda kalırlar ve blöf ile atılabilirler.
Korozyon: Kimyasal reaksiyon sonucu metalin aşınması. Genellikle su içinde CO2, asit ya da O2 varlığının sebep olduğu bir durumdur.
Kostik kırılması: 200-250 ºC sıcaklıkta, konsantre hidroksit çözeltisine maruz kalan karbon çeliği ve demir, krom, nikel alaşımlarında görülür
Köpürme: Suyun yüksek yüzey geriliminden dolayı, kazan suyu yüzeyinde oluşan buhar kabarcıkları
Kör bağlantı/ Kör nokta: İçinden su akışının olmadığı, bir ucu kapalı boru
Kuru buhar: İçinde % 0.5 den fazla nem olmayan buharı.
L
Lejyoner Hastalığı: Legionella bakterilerinin neden olduğu, zatürreenin ender görülen bir tipidir. Hastalığın ilk belirtileri, grip gibidir. Baş ağrısı, ateş, kas ağrısı, kuru öksürük ve nefes darlığı.
LEGIONECID: Deren Kimya tarafından üretilen ve soğutma sistemlerinde Legionella bakterisi oluşumunu engelleyen, özel formüle edilmiş brom-klor bazlı, biyodispersantlar içeren sinerjik bir biyosit.
Legionella: Lejyoner hastalığına neden olan bakteri. Su ilişkili bir bakteridir ve bakteri içeren aerosollerin solunması ile enfeksiyon kapılır. Legionella doğada yaygın şekilde bulunur. Göller, nehirler, sıcak su kaynaklarında her zaman rastlanılan bir bakteridir.
Legionella sayımı: 1 mL su numunesi içindeki Legionella koloni oluşum sayısıdır. (cfu)
Lejyonelloz: Herhangi bir Legionella türünün neden olduğu akut bakteriyel enfeksiyondur. Lejyoner Hastalığı ya da Pontiac ateşi şeklinde oluşabilir.
LRYP: Legionella Risk Yönetim Planı
M
Make-up (katma) suyu: Buharlaşma, sistem kaçakları ve blöf ile kaybolan suyu tamamlamak için soğutma suyu sistemine eklenen su
Mikro Organizma: Gözle görülemeyecek kadar küçük, mikroskobik organizmalar (bakteri, mantar, virüs gibi)
N
Nutrient (besin): Organizmaların yaşamı için gerekli olan gıda.
O
Okside edici biyosit: Mikrobiyolojik yaşamla ilişkili hücre materyali, enzim ve protein gibi organik maddeleri okside ederek parçalayan ve bu şekilde mikroorganizmaları öldüren biyosit.
Okside edici olmayan biyosit: Mikroorganizmaları öldürmek için oksidasyon mekanizmasını kullanmayan biyosit türü. Bu tür biyositler, hücre zarına işleyip metabolizmayı çökertmek şeklinde mikroorganizmaları etkisiz hale getirirler.
P
Patojen: Hastalık yapıcı etkisi olan canlı
Planktonik bakteri: Su sistemlerinde, sistem suyu içinde serbest halde yüzebilen mikroorganizmalar
Priming: Kazan suyunun buhar akışı ile birlikte buhar hattına itilmesi, su sprey formunda olabilir.
R
RYP: Risk Yönetim Planı
Resirkülasyon suyu: Soğutma kulesi sisteminde devir daim olan su
Risk Yönetim Planı: Bir su sistemindeki Legionella oluşum riskini belirlemek, önleyici ve düzeltici müdahaleleri tanımlamak için tasarlanmış iş çizelgesi. Etkin bir RYP aşağıdakileri sağlamalıdır.
- kontrol edilecek riskin ne olduğunu tanımlar
- riski analiz eder
- risk değerlendirmesi yapar
- riski kontrol etmek ya da tedavi etmek için gerekli önlemleri sıralar
- kontrol önlemlerini izler, gözden geçirir
- kolay iletişimi ve uzmanlarla işbirliğini plana dahil eder
S
Sesil bakteri: Biyofilmin bir parçası olarak yüzeye tutunarak su içinde yaşayan mikroorganizmalar
Serogrup: Ana türlerin alt tür grupları
Soğutma kulesi: Fan yardımıyla çekilen atmosferik hava ile suyu temas ettirerek, resirküle suyun sıcaklığını düşüren ekipmandır.
Soğutma kulesi sistemi:
a) aynı resirkülasyon suyunu kullanan birbirine bağlı birden fazla soğutma kulesi serisi
b)kule ya da kuleleri işletmekte kullanılan herhangi bir makine
c) ve soğutma sistemi ile ilişkili her türlü tank, boru hattı, vana, pompa ve kontrol cihazları
Spa Havuzu: bir çeşit hidroterapi banyosu, kaplıca havuzu
Sprey Drift: Kuleyi terk eden ve fan yardımıyla itilen havadan dolayı, kuleden çıkan aerosol emisyonu
Sterilizasyon: Bir nesne üzerindeki veya bir sistem içindeki her türlü mikrobial yaşamı yok etme işlemi
Surfaktant: Partikül madde ve su arasındaki yüzey gerilimini düşüren, böylece yüzeyde birikimi önleyen çözünebilir yüzey aktif madde
Sürüklenme (Carryover): Buhar kabarcıkları filmi oluşturan nem ve katılar. Sürüklenmenin nedeni , kötü kazan suyu kalitesidir ve sonucu kazan içinde köpürmedir.
Swab: Su sistemlerinin yüzeylerinde, boru çeperlerinde oluşan biyofilmden alınan süprüntü örnek